Çiğdem Yılmaz – Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Hatay’ın Antakya ilçesinde binlerce kişi hayatını kaybetti, binlerce bina yıkıldı. Bir yılı dolduran deprem sonrası hasarlı binaların enkazlarının kaldırılmasıyla kentte binaların yerini boş araziler aldı. Yeniden hayata tutunmak için çaba gösteren Antakya halkıyla konuştuk.
30 yıllık mesleği
Tarihi Uzun Çarşı’da bitkisel tohum dükkânı sahibi Hasan Duman, depremde çok sayıda yakınını kaybetti. Hayata tutunmaya çalıştıklarını söyleyen Duman, ürünlerini dükkânın önüne kurduğu tezgâhta satıyor. “Depremden önce 10 kazanıyorsam şimdi bir kazanıyorum” diyen Duman, “Bu dükkân 1974’ten beri vardı. Önce babam işletiyordu, 30 yıldan fazladır da ben işletiyordum ama şimdi arkamda koca bir enkaz duruyor. Depremin üzerinden 1 yıl geçti, ayakta durmaya çalışıyoruz” dedi. Mehmet Balıkçı, Uzun Çarşı’da bulunan ayakkabı dükkânının ağır hasarlı olduğunu belirterek, “Depremde eşim ve ben enkazdan kurtarıldık, eşimin 2 bacağı kesildi. Kızımın yanında kalıyoruz. Burası tarihi bir çarşı ama hâlâ moloz yığınları var” dedi. Mehmet Tanrısever de şunları dedi:
“Bir yıl geçti ama yaşadıklarımızı unutmuyoruz. Geride koca bir yıl bıraktık, kentte değişen bir şey yok.”
Çocuklarını ve eşini kaybetti…
Unlu mamuller satan bir dükkânda karşılaştığımız Rukiye Doğru ise gözyaşları içinde şunları anlattı: “Üç çocuğumu ve eşimi depremde kaybettim. Ben de enkazdan 3 gün sonra çıkarıldım. Bir yıl geçmeden yeniden evlenmek zorunda kaldım. Şimdi evlendiğim eşimin de 4 çocuğu var. Onlar sağ ancak anneleri depremde hayatını kaybetti. Hepimizin ayrı ayrı acısı var. Acı geçmiyor.”
‘Hayat bir şekilde devam ediyor’
Ahmet Yener de depremden 6 ay sonra tarihi çarşıdaki fırınını açmış. “Hayat bir şekilde devam ediyor ve bizler de hayata tutunmaya çalışıyoruz” diyen Yener, “Deprem hepimizden birilerini götürdü, canlarımız, sevdiklerimiz, iş yerlerimiz yok oldu. Antakyalılar öksüz kaldı.”
Evi yıkılmayanlar da destek istiyor
Serap Semerci’nin de depremde evi ve dükkânı yıkıldı. Uzun bir süre 13 yaşındaki oğlu ile çadırda kalan Semerci, daha sonra bir tanıdığının yanına yerleşti. “Burada evi yıkılan da yıkılmayan da aynı mağduriyeti yaşıyor” diyen Semerci, devletten evi yıkılmayanlara da destek olmasını istedi:
“Konteynerde yaşayanlar, gıda, elektrik, su ve her ay 4500 TL market çeki alıyor. Ancak bu imkânların hiçbiri evde kalanlarda yok. Oysa bu insanların birçoğu da işini kaybetti, iş yeri kapandı, çalıştığı dükkânlar yıkıldı. Biz en azından evde kalan bu insanlara da yardım edilmesini istiyoruz.”